Herkese merhaba 🙂
Bugün “Gelişim” konusunu ele alacağım. Biraz uzun bir konu gelişim ama ilerde daha açık ve net anlayabilmeniz için benim için önemli olan yerleri ele alacağım. Konumuz daha çok bilgi üzerine yani yoruma açık değil. İlerleyen zamanlarda daha çok deneyim ve yoruma dayalı konularımda olacak. Şimdiden teşekkür ederim. Bir de unutmadan tabii ki burada size vermiş olduğum bilgiler okuduğum kitaplarda bulunmaktadır. Belki daha sonra size okuduğum kitaplar hakkında bilgi verip öneride bulunabilirim. 🙂 Evet artık “Gelişim” kavramını açıklamaya başlayabiliriz.
Benimde önceden beri karıştırdığım iki kavram “Büyüme” (Growth) ile “Gelişim” (Development) kelimeleri, gerçekte birbirinden farklı kavramlardır; biri diğerinin yerini alamaz.
“Büyüme”, bedende gerçekleşen sayısal yani nicel değişiklikleri içerirken (kilo artışı, boy uzaması gibi); “Gelişim” ise değişikliklerin niceliği yanında, niteliğini de içermektedir. Gelişme kavramı, düzenli, uyumlu ve sürekli bir ilerlemeyi dile getirmektedir. Gelişim ileriye dönüktür ve değişiklikler arasında belirgin bir ilişkiyi kapsar. Yani, gelişim sadece sayısal ölçümlerle açıklanamayan, birçok yapı ve işlevi bütünleştiren karmaşık bir olgudur. Gelişim sürecinde çok sayıda hassasiyet/kırılganlık ve dayanıklılık faktörleri rol alır. Gelişim alanlarının kendine özgü kritik dönemleri, kritik noktaları ve duyarlılıkları vardır. Gelişim kelimesi aynı zamanda değişimi ifade eden bir kişinin ya da bir özelliğin zamanla değişebileceğini hatırlatan, diğer bir deyişle zaman faktörünü de hesaba katan bir kelimedir.Gelişim olumlu yönde olabilirken, duraklama ve gerileme gibi olumsuz yönlerde de olabilir. Çocuktaki gelişim her alanda yaşanır. Çocuğun boyunun uzaması, kilo alması, baş çevresi gibi fiziksel gelişim parametrelerinin izlenmesi kadar, başını dik tutabilme, oturabilme, dil gelişimi, cinsel gelişimi, sosyal becerilerde ve öz-bakımdaki gelişimi de mutlaka izlenmelidir. Gelişimin önemi erken çocukluk döneminde daha fazla belirgileşir. Çünkü gelişim ve değişim hızı başka hiçbir yaşam döneminde olmayacağı kadar hızlıdır ve hayatın ilk yıllarında çok sayıda gelişimsel dönemden geçilir. Erken çocukluk döneminde yaşanan bir gelişme ya da gelişimsel bir gecikme, hayatın tümünü etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir.
Büyüme ve Gelişim kavramlarını açıkladıktan sonra artık gelişimin temel ilkelerine geçebiliriz. Birkaç maddeyle gelişimin ilkelerini de bitirmiş olalım.
- Gelişim dinamik bir olgudur. Gelişim yaşam boyu sürer. Gelişim belli aşamalara bölünmüş ve her biri, önceki aşamaların birikimlerine dayalı olarak oluşan bir süreç içinde gerçekleşir.
- Gelişim, genetik ve çevresel değişkenlerin karşılıklı etkileşimlerinin türüdür. Örneğin, kalıtsal zeka potansiyelinin uygun eğitim yaşantılarıyla desteklenmemesi halinde, zekanın yeterince gelişmediği bilinmektedir.
- Gelişim, giderek artan bir özelleşme sürecidir. Gelişim genelden özele, bütünden parçaya doğrudur. Örneğin, çocuklar belli bir gelişim aşamasında, sadece ellerini bir bütün olarak kullanırken, ince kasların gelişimi ile parmaklarını kullanmaya başlamaktadır.
- Gelişim baştan ayağa doğrudur. Yani, gelişim anne karnında başlar. Anne karnındaki fetüsün önce başı gelişir, sonra gelişim aşağılara iner ve omuzları, kolları, bacakları, ayakları gelişir.
- Gelişimde denge vardır.Örneğin, çocuğun zihinsel gelişimi dil gelişimini hem etkilemekte hemde ondan etkilenmektedir.
- Gelişim art arda görülen düzenli bir süreçtir. Gelişimin kritik dönemleri vardır. Normal seyrinden farklılık gösteren bu durum kritik dönemler olarak nitelendirilir. Bazı dönemlerde gelişim hızlı, bazı dönemlerde yavaş gelişim izlenir. Kritik dönemler, her gelişim özelliği için aynı zaman dilimine denk gelmek zorunda değildir. Örneğin, ilk yıl fiziksel gelişi çok hızlı bir ivme gösterirken; dil gelişimi, cinsel gelişim o kadar hızlı değildir. 0-2 yaş duygusal gelişim, 0-10 yaş dil gelişimi bakımından kritik yıllardır. Okul öncesi dönemde başlı başına kritik bir dönemdir.
- Gelişim belli bir sıra izler. Örneğin, idrar kasları olgunlaşmamış bir çocuğun, yaşı kaç olursa olsun altına kaçırma problemi, tuvalet eğitimini daha da erteleyecek ve çocuğun duygusal problemler yaşamasına neden olacaktır. Alt basamaktaki davranışlar öğrenilmeden üst basamağa geçilemez. Bu yüzden ailelerin, olgunlaşma önemini kavraması, çocuğun sağlıklı gelişimi için ön koşuldur.
- Gelişim geniş bir bireysel farklılıklar gösterir. Her çocuğun tuvalet eğitimi alma, diş çıkarma, konuşma ve emekleme zamanı farklıdır. Çocuğu aynı yaş grubundaki bir başka çocuğun yapabildiklerinden dolayı suçlamamak ve karşılaştırmamak gerekir. Bu tarz beklentiler yanlıştır ve gelişim sürecini olumsuz etkiler.
Gelişim ile ilgili önemli bulduğum noktaları sizinle paylaştım peki ya gelişimi etkileyen neler? Gelişimi belirleyen etkileyen faktörleri ele alalım şimdi de.
Gelişimi etkileyen etmenlerden ilk olarak kalıtımla başlayacağım. Kalıtım anne ve babadan bireye genetik yollarla geçen yetenek ve özelliklerin tümüne kalıtım denilmektedir. Kalıtım kişinin saç ya da göz rengi, boyu, zihinsel ve fiziksel yetenekleri, duygusal alanları ve fizyolojik yapısı gibi bir çok özelliği belirleyici temel faktördür.
Kalıtım eşey hücresi ile başlar. Annenin yumurta hücresi ile babanın sperm hücresinin eşey hücresi olarak birleşmesi sonucu zigot yani döllenmiş yumurta meydana gelmektedir. Yaşam bu zigot evresinde başlar. 23 kromozomdan oluşan eşey hücresinin sonuncu yani 23. hücresi cinsiyetle ilgilidir ve gonozom adını alır. Geride kalan diğer 22 kromozomun cinsiyetle alakası yoktur ve otonom adını alır.
Eşey hücrelerin birleşmesi sonucu ortaya 46 kromozom çıkar. Her bir kromozomda on binlerce gen bulunmaktadır. Bu genler de bireyin gelecekteki kalıtımsal özelliklerini programlar niteliktedir.
Annenin yumurta hücresinde kromozomlar daima X şeklindedir. Babanın sperm hücresindeki kromozomlar ise X ya da Y şeklindedir. Yumurta hücresine sperm hücresinden X kromozomu giderse XX olur ve çocuğun cinsiyeti kız olur. Sperm hücresinden yumurta hücresine Y kromozomu giderse XY olur ve çocuğun cinsiyeti erkek olur. Dolayısıyla cinsiyeti belirleyen baba yani sperm hücreleridir.
kalıtım başlığı alında önemli olan bir diğer başlık da genotip ve fenotip kavramlarını ele alacak olursak, genotip anne ve babadan kalıtım yoluyla çocuğa geçen temel yapıtaşıdır. Genotip çevreden bağımsız olarak bireydeki kalıtımsal özelliklerin tümünü ifade eder. Fenotip ise, genotip ve çevresel etkenlerin bir araya gelmesiyle oluşan kavramdır.
Fenotip , genotip özelliklerin gözlenebilir yansımasıdır ve kişiye özgü özellikleri barındırmaktadır.
Gelişimi etkileyen faktörler içinde yer alan kalıtım, organizmanın alt yapısını oluşturmaktadır. Bu bağlamda uzun boylu olan anne ve babadan, uzun boylu bir çocuk olması beklenir. Burada belirtilen boy da olabilir, zeka da olabilir, yetenek de olabilir.
Kalıtımsal özelliklerin bazıları baskın yani dominant, bazıları da çekinik yani resesif olabilmektedir. Baskın özellikler anne ya da babadan herhangi birine ait kalıtımsal özelliğin üste çıkması durumudur. Çekinik özelliğin gerçekleşmesi için de kalıtımsal özelliğin anne ve baba da benzer genler olması gereklidir.
Kahverengi göz, yüksek tansiyon => baskın özellik.
Sarı saç, mavi göz => çekinik özellik.
Testesteron olarak adlandırılan erkeklik hormonu ve östrojen olarak adlandırılan kadınlık hormonu hem erkek hem de kadınlarda bulunmaktadır. Fakat bunların oranları çok farklıdır. Şöyle ki, testesteron erkekler de yüksek kadınlarda düşük miktarda, östrojen ise kadınlar yüksek erkeklerde düşük miktarda görülmektedir. Bu hormonlar cinsiyet organlarının gelişimini ve ikincil cinsiyet karakterlerini belirlemektedir.
Gelişim, kalıtım ve çevresel faktörlerin etkileşimiyle gerçekleşmektedir. Kalıtım yoluyla getirilen gizil güçlerin ortaya çıkabilmesi ve gelişebilmesi için uygun çevresel olanaklar sağlanmalıdır.
İkinci olarak da gelişimi etkileyen faktörler içinde yer alan çevre, bireyin doğuştan getirdiği özelliklerin ortaya çıkmasına olanak sağlayan ya da sınırlandıran faktörleri içermektedir. Çevreyi 3 başlık altında inceleyebiliriz.
- Doğum Öncesi Çevre: Annenin aldığı ilaç, alkol, radyasyona maruz kalma, akraba evliliği gibi etkenler, gelişimi etkileyen faktörler içindeki doğum öncesi çevresel değişkenlerdir.
- Doğum Sırasında Çevre: Çocuğun oksijensiz kalması ya da doğum anında kordonun dolanması gibi çevresel değişkenlerdir.
- Doğum Sonrası Çevre: Ailenin ekonomik durumu, sosyal durumu, çocuklarına davranış tarzları, ailenin dağılması, çocuğun geçirdiği hastalıklar, çocukların doğuş sırası gibi binlerce değişkenden oluşan doğum sonrası çevre, gelişimi etkileyen faktörler içinde yer alır.
Kalıtımsal etkiler çevreyle şekillenmektedir. Gelişimsel süreçte kalıtım kadar çevrenin de belirleyici olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla gelişimin gerçekleşmesi için kalıtım ve çevrenin bir arada olması günümüzde de kabul edilen bir olgudur.
Son olarak ise gelişimi etkileyen faktörlerden biride zamandır.
- Kritik Dönem: Belirli bir kazanımın sağlanabilmesi için çevre etkisinin en yoğun olduğu zaman dilimine kritik dönem denilmektedir. Birey bazı gelişim dönemlerinde belirli kazanımlar için yüksek duyarlığa sahiptir. Bu dönemlerde uygun çevre koşulları sağlanırsa kazanım daha çabuk yönde gerçekleşir. Eğer bu dönemde uygun çevre koşulları sağlanmazsa, ilerde kazanım gerçekleşse bile istenildiği kadar etkili olamaz. Bu zaman aralıklarının tümüne kritik dönem adı verilmektedir.
Kritik dönemler doğum öncesi dönemden itibaren başlamaktadır.
Gebeliğin ilk 3 ayı kritik dönemdir.
Gelişimi etkileyen faktörler içindeki kritik dönem zamanlama ile alakalıdır. Gelişimde zamanlama, herhangi bir uyarıcının organizmaya verilirken doğru zaman aralığında verilmesidir.
- Tarihsel Zaman: Bireyin içinde yaşadığı zaman diliminde gerçekleşen önemli olayların, bireyin gelişim sürecindeki etkisidir. İnsanların davranışları ve ilgileri, savaş, teknoloji, moda, düşünce akımları gibi olgulara bağlı olarak değişebilir ve gelişebilir.
Gelişimi etkileyen faktörleri ele aldığımıza göre şimdi “Gelişim Alanları” ve “Gelişim Evreleri”ni maddeler halinde yazıp yarın ise tek tek hepsini ele alacağım.
Gelişim Alanları :
- Bedensel (Fiziksel) Gelişim,
- Bilişsel Gelişim,
- Motor Gelişim,
- Dil Gelişimi,
- Duygusal Gelişim,
- Sosyal Gelişim,
- Ahlak Gelişimi
Gelişim Evreleri
1- Prenatal Dönem (Doğum Öncesi Dönem)
- Ovum evresi : Döllenme anından ikinci haftanın sonuna kadar
- Ebriyo evresi : 3.haftadan 8. haftanın sonuna kadar
- Fetus evresi : 3. aydan doğuma kadar olan dönem
2- Postnatal Dönem (Doğum Sonrası Dönem)
- Yeni Doğan Bebek : 0 – 4 hafta
- Bebeklik : 4 hafta – 2 yaş
- İlk Çocukluk : 2 – 6 yaş
- Son Çocukluk : 6-11 yaş (kızlarda); 6-13 yaş (erkeklerde)
- Ergenlik : 11-20 yaş (kızlarda); 13-20 yaş (erkeklerde)
Bugünlük benden bu kadar güzel sabrınız için teşekkür ederim. 🙂
Yarın görüşmek üzereeee.. 🙂
Yararlandığım kaynaklar:
Prof. Dr. Haluk Yavuzer – Çocuk Psikolojisi
Dr. Koray Karabekiroğlu – Bebeğin Ruhsal Gelişimi
Elif Koca – Çocuğunuzu Ne Kadar Tanıyorsunuz?